Altay 1914-Ajans 1914

Altay 1914-Ajans 1914 ''Şanlı Şerefli 98 Yıl''

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Taraftarlar Derneğimizden İftara Davet.


Taraftarlarımıza İftar Yemeği


Taraftarlar Derneği Yönetimi, buTaraftarlar Derneği Yönetimi, bugün (Pazartesi) taraftarlarımıza iftar yemeği düzenleyecektir.
Ramazan ayının paylaşma, hoşgörü ve birliktelik gibi vasıflarının bu tür etkinliklerle pekiştirileceği düşüncesiyle gerçekleştirilen organizasyonumuza tüm taraftarlarımız davetlidir.
Organizasyon, Kıbrıs Şehitleri’ndeki merkez derneğimizde gerçekleşecektir.gün (Pazartesi) taraftarlarımıza iftar yemeği düzenleyecektir.
Ramazan ayının paylaşma, hoşgörü ve birliktelik gibi vasıflarının bu tür etkinliklerle pekiştirileceği düşüncesiyle gerçekleştirilen organizasyonumuza tüm taraftarlarımız davetlidir.
Organizasyon, Kıbrıs Şehitleri’ndeki merkez derneğimizde gerçekleşecektir.

Basında ALTAY.

Milliyet:

Altay gençlere güveniyor

Altay, Gölcük kampının ardından İzmir’e dönerek, kısa bir tatilin ardından Vali Kutlu Aktaş tesislerinde antrenman yaptı.

A Takım’dan çoğu oyuncu antrenmana katılmazken, yeni transferler düz koşu yaptı. Altyapıdan gelen oyuncuları maça çıktı.
Güven verdiler Bu sezon altyapıdan A takıma birçok oyuncu alan Altaylı kurmaylar, gençlerden umutlu olduklarını ve bu uzun maratonda forma şansı bulabileceklerini belirtti. Bu sezon A takıma yükselen Cenk Demirel, “Takımda yerimi almak için daha çok çalışacağım. Bana güvenenleri mahcup etmeyeceğim” dedi.

Yenigün:

ŞİPŞAK ALTAY

Siyah beyazlılarda göreve gelen yeni yönetim 1 hafta içinde yaptığı 6 yeni transferle kadroyu büyük ölçüde şekillendirdi.

Siyah beyazlılarda göreve gelen yeni yönetim 1 hafta içinde yaptığı 6 yeni transferle kadroyu büyük ölçüde şekillendirdi.
Altay’da Ömer Hızlıok başkanlığında göreve gelen yönetim transferleri adeta ‘ok’ gibi gerçekleştirdi. Ahmet Taşpınar yönetiminde Anıl Abanoz, Mustafa Cevahir ve Bahadır Sekizkardeş ile el sıkışan siyah beyazlılar, Hızlıok yönetiminde Fatih Egedik, Yunus Altun, Volkan Özcan, Zafer Şahin, Ömer Yalçın ve Recep Biler gibi deneyimli oyuncuları kadrosuna dahil ederek iddialı olacağını ortaya koydu. Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ile sözleşme yenileyen Altay, eski oyuncusu Erdal Güneş’le borçları konusunda anlaşarak transferin önünü de açtı. İzmir ekibinde Sportif Direktörlüğe getirilen Cenk Tekelioğlu iskelet kadroyu büyük ölçüde tamamladıklarını söyledi. Birkaç takviye ile Altay’ı hak ettiği yere getireceklerini kaydeden Tekelioğlu, “Hangi ligde oynayacağımızın belli olmasının ardından takviyelere devam edeceğiz. Tek arzumuz oyuna yön vererek taraftarımızı heyecanlandıran, temposu yüksek futbol oynayan bir takım oluşturmak. Altay armasının ağırlığını taşıyabilecek futbolcularla anlaştık. Bu anlaşmalarda hiçbir futbolcu temsilcisine ödeme yapılmağı gibi, futbolcu alacaklarının üzerine de menajerlik ücreti eklenmemiştir. Altay Kulübü’nün her kuruşu bizim için değerlidir” dedi.
Gençler boyun eğdi
İzmir’de çalışmalarını sürdüren Altay önceki gün tesislerinde Menemen Belediyespor’la oynadığı hazırlık maçını 3-0 kaybetti. Yeni transferlerin forma giymediği maçta tamamen genç oyuncularıyla mücadele eden siyah beyazlılarda Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, A Takım’da forma giyebilecek isimleri belirlemek istedi. Bu arda Altıparmak’ın raporuyla Caner Akgül, Cenk Demirel, Bahadır Duran, Hüseyin Engin ve Uğur Köprülü kiralık listesine koyulurken, Burhanettin Çakırefe’nin ise satışına karar verildi.

Sn.Nafiz ZORLU'dan Önemli Açıklama;Hedef Seçildik!

Zorlu'ya göre o dönemde lobisi olmayan takım, düşme potasına girince, hedef seçilir, o takımın üzerine oynanırdı. İşte Altay öyle düşürüldü...
yeni asır gazetesinde yer alan haber şöyle;
GÜNDEME DÜŞEN BOMBA: ŞİKE

Türkiye'de dilden dile dolaşan şike söylentilerine savcılar el koyunca, ortalık bir anda tozduman oldu

Oysa Türkiye'de şikeden ilk kez söz edilmiyordu Daha önce iddialar TBMM gündemine bile gitmişti

3 Temmuz 2011 tarihi... Türk futbolu için bir dönüm noktasıydı. O tarih futbolda Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'in 2010-2011 sezonuna yönelik şike iddiaları ile ilgili operasyonun başlangıcıydı. F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, yönetici Şekip Mostoroğlu, Beşiktaş Transfer Komitesi Başkanı Serdal Adalı, teknik direktörler Bülent Uygun, Tayfur Havutçu, Eskişehirspor menajeri Ümit Karan, çok sayıda menajer önce gözaltına alınıp daha sonra Metris Cezaevi'ne gönderiliyordu. Soruşturma kapsamında bugüne dek 70'i aşkın kişi gözaltına alınıp, 31'i tutuklanırken, Türkiye'de yer yerinden oynadı.

KÜME Mİ DÜŞECEKLER?
Sorgular, gözaltılar, tutunanların sayısı her geçen gün artarken, FIFA yetkilileri TFF'yi uyararak "Bu işi bir an önce sonuca bağlayın" dedi.
TFF Başkanı M.Ali Aydınlar "belgeler olmadan karar veremeyiz" açıklaması yaparken, savcılık tarafından 26 klasör belgeyi gönderiyordu. Ardından Aydınlar, oluşturulan etik kurulunun belgeleri inceleyeceğini, 5 Ağustos'ta başlaması gereken Süper Lig'in 9 Temmuz, 13 Ağustos'ta Bank Asya 1. Lig'in de 10 Temmuz'da başlayacağını açıklıyordu. Küme düşen Bucaspor, Konyaspor ve Kasımpaşaspor, yeniden lige dönmek için TFF'yi dilekçe veriyordu. Artık ok yaydan çıkmıştı. Nisan ayında yürürlüğe giren sporda şiddet, şike ve teşvik primi yasalarının ardından başlatılan operasyonda bir çok takımın canının yanacağı gün yüzüne çıkıyordu.
Peki futbolumuzda şike ve teşvik primi sadece 2010-2011 sezonuna mı aitti? Daha önce böyle bir konu hiç gündeme gelmedi mi? İşte futbol kamuoyu bu soruları kendine sorup, "evet tabii ki konuşuldu" yanıtını verdiği için, yaşanan süreci fazla ciddiye almıyor. Şu anda tarihinin en ciddi sınavını veren Türk Futbolu'nda şike söylentileri her sezon, çeşitli ortamlarda ortaya atıldı çünkü. İddialar öyle ayyuka çıktı ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde araştırma komisyonları kurulmasına, ifadelerin alınmasına, hatta "Şike var ispat yok" raporlarının hazırlanmasına kadar vardı. İşte bu nedenle Yeni Asır Gazetesi olarak geçmişe dönük bir araştırma yaptık.

ALTAY'IN BAŞINA GELENLER
İzmir takımları arasında özellikle Altay'ın şike yüzünden üç kez küme düştüğünü gördük. O dönemde yaşananları bir kez daha gözler önüne sermeye çalıştık. Yine o dönem altay'da başkanlık ve yöneticilik yapan camianın sembol isimleriyle konuştuk. Çarpıcı açıklamalarla karşılaştık. Bazı yöneticiler, ellerinde belgeler olduğu halde şike ve teşvik priminin üzerine gidilmediğini, adeta Altay'ın infaz edildiğini söylediler. Sözü fazla uzatmadan günümüzden tam 12 sene öncesine döndük. Altay'ın küme düştüğü sezonlarda oynadığı Antalyaspor, Diyarbakır ve İstanbulspor maçlarını bir kez daha mercek altına aldık. O dönemleri yaşayanlar anlattı...

1999-2000 sezonuydu. Ligin 34. haftası yani son haftasında Süper Lig'de mücadele eden Altay, deplasmanda Antalyaspor ile oynuyordu. Siyah-beyazlılar için Antalyaspor karşılaşması adeta ölüm kalım maçıydı. Altay'ın galibiyetten başka çıkış yolu yoktu. Çünkü İstanbulspor ile küme düşmeme mücadelesi veriyordu. Maçın hakemi Ali Aydın'ın verdiği ters kararlar sonucunda, İzmir ekibi 3-1 yenilerek küme düşmüştü.
O sezon İstanbulspor'un Başkanı Cem Uzan, Adanaspor'un Başkanı ise kardeşi Ahmet Uzan'dı. Cem Uzan'ın takımı İstanbulspor, Ahmet Uzan'ın takımı Adanaspor'u son maçta 2-0 yenerek ligde kalmayı başarmıştı. Altay 34 maçta topladığı 37 puan ve eksi 9 averajla küme düşerken, İstanbulspor aynı puan ve eksi 5 averajla kümede kalıyordu.
Altaylılar bu maçta Antalyasporlu futbolcuların teşfik primi aldığını, Haluk Ulusoy ile iyi ilişkilerde bulunan Uzan kardeşlerin Antalya-Altay maçının hakemini özel olarak gönderdiğini iddia etmişti. Dönemin başkanı Nafiz Zorlu o sezon hakem atamaları, bazı maç sonuçları olsun, göz göre göre yapılan bazı şeyler olduğunu, bunları yaşadıklarını açıkladı. Hakemlere de yüklenen Zorlu, "1999-2000 sezonu sonunda biz isyanımızı dile getirirken, bazı çevrelerden (siz tarafsınız, hissi davranıyorsunuz) diye karşı görüşler ürettiler. Ama bana sorarsanız, o dönemde Altay, kısmen kendi hatalarıyla düşme potanın içine girdikten sonra hedef seçildi. Eğer potanın dışında kalsaydık kimse bize bir şey yapamazdı. Şunu söyleyeyim. O dönem temiz bir lig oynanmadı. Üzerimize oynandı" dedi.
Zorlu o günlerde Yeni Asır'ın manşetine yansıyan açıklamasında, Altay'ın düşmediğini, bilinçli olarak düşürüldüğünü iddia ediyor, Altay maçlarına hakemlerin özel atandığını söylüyordu.

Kemal Zorlu: Dış güçler vardı
Altay'ın sembol isimlerinden Kemal Zorlu da o dönem kardeşinin başkan oluşu ve futbolla, kulüple yakın ilgisi nedeniyle ligi yakından takip etmişti. Futbol Federasyonu'nda görev yapan, başkanlığa da aday olan Zorlu bakın neler söylüyor: "1999-2000 sezonunda düşme hattına girildiğinde başka güçlerin etkisiyle, maçlardaki sonuçların hepsi Altay'ın her zaman aleyhine oldu. Altay bu liglerin en mağdur kulüplerden birisidir. Biz Altaylılar olarak doğru işler yapılması için çok mücadele ettik. Engebeli arazide her zaman sert rüzgarların hedefi olduk."

Ahmet Taşpınar: Antalya teşvik aldı
Altay'da geçen sezon başkanlık yapan ve o dönemin tanıklarından Ahmet Taşpınar, , 1999-2000 sezonunda son maçta Altay'ı 3-1 mağlup eden Antalyaspor'a teşvik primi geldiğini iddia ediyor ve şöyle devam ediyor "Nafiz Abi'nin başkanlığını yaptığı ve küme düştüğü 1999-2000 sezonundan bahsediyorum. O dönemde de teşvik primi ve şaibeler konuşulmuştu. İstanbulspor kümede kalmak için mücadele ediyordu. Antalyaspor'a teşvik primi gelmişti. Ancak sümen altı edildi. İstanbulspor, ligde kalırken, lobisi olmayan Altay, küme düşmüştü. Daha ne söylenebilinir ki..."

haber:yeni asır